Hastalıklar

Kümes Hayvanlarına Zarar Veren Başlıca İç Ve Dış Parazitler

a) Ayak Uyuzu 

Uyuz böcekleri tarafından meydana getirilen ayak uyuzu, çamurlu, ıslak, pis kümeslerde barındırılan tavuklarda sıklıkla görülür ve bir hayvandan diğerine çok çabuk geçer. Bu parazitin saldırısına uğrayan hayvanların ayaklarında, parmak aralarında esmerimsi, sarımtırak renkte ve içleri iltihapla dolu çatlak ve kabuklar meydana gelir. Bu uyuz böcekleri, hayvanın ayağından başka ibiğine de yerleşir ve çok acı verir. Fazla zayıf düşürür, yumurtayı kesmelerine neden olur. Pek ağır durumlarda yem yiyemeyen hayvanların öldükleri de görülmüştür.

Uyuza yakalanan hayvanların ayakları arap sabunlu su ile iyice yumuşatıldıktan sonra sert bir fırça yardımıyla temizlenir. Uyuz yaraları % 5 kreolin ve %10 lizol katılmış su yahut uyuza karşı hazırlanmış antibakteriyel ilaçlarla veteriner hekimler gözetiminde tedavi edilir. Tedavi veteriner kontrolünde tekrarlanarak yaraların iyi edilmesi hızlandırılır. Fakat bir yandan uyuzlu hayvanların tedavisi devam ederken diğer yandan da kümeslerin tünek ve follukları iyice temizlenip yerleşmiş böceklerin de yok edilmesi şarttır.

b) Tavuk Bitleri Ve Pireler

Kümes hayvanlarının hepsine ve daha çok civcivlere musallat olan bit ve pireler hayvanların kanlarını emerek onları zayıflatır. Fazla kaşınıp rahatsız olmalarına, yem yiyemeyerek gelişmelerinin duraklamasına, bazen de ölmelerine sebep olurlar.

Bitler yerleştikleri bölgelerdeki incecik tüyleri yiyerek bu bölgeleri çıplak bıraktıkları için, fazla bitli hayvanlar oldukça uzaktan farkedilirler. Bit yerleşmiş kümeslerde barınan hayvanların ibik ve sakallarının koyu kırmızı rengi kanları emildiği için soluk bir hal alır. Bunların önüne geçmek için kümesleri sık sık temizleyip yıkamak, tünekleride sıcak sodalı suyla yıkadıktan sonra kümes tabanı, ekipmanları ve hayvanları veteriner hekimlerin önerdiği bit öldürücü ilaçlarla iyice ilaçlamak gerekir.

Kümesin bir köşesine, alçak kenarlı bir sandık içinde eşit miktarlarda karıştırılmış ince kum, odun külü, kükürt ve tütün tozu konulursa bunun içinde eşinen hayvanların vücudunda bitler barınamaz.

c) Keneler

Keneler hayvanlarımızın kanını emerek onları ölüme kadar götürebilir ve daha çok civcivlerle piliçlere yerleşirler. Gündüzleri tüneklerin altına, folluk ve kümes tahtalarının aralıklarına, duvarda ki çatlaklara gizlenir. Geceleri ortaya çıkarak hayvanlara yerleşirler. Bunlardan bazılarıda gece ve gündüz hayvanların üzerinden hiç ayrılmazlar ki bunların zararlarıda daha da büyük olur.

Keneleri yok etmek için yapılacak ilk iş alevli pürmüz ocaklarıyla kümesin kene barınabilecek kısımlarını alazlamaktır. Bundan sonra kümesin duvarlarıyla döşemesini, tünek ve follukları göktaşı ve kireçli suyla iyice badana etmek de faydalı olur. Kümeslerin bütün kapı, pencere ve delikleri kapatıp iyice ıslattıktan sonra bir mangal içinde toz kükürt yakılarak pencere ve kapılar 24 saat kadar boş olarak kapalı tutulursa keneler yok edilebilirler.

Bu pratik bilgilerin yanında en doğru yöntem veteriner hekimlerin önerdiği ilaçları kullanmaktır.

d) Bağırsak Solucanları

Tavuklar gezinip eşinirlerken, çeşitli yiyecekler arasında bağırsak solucanlarının yumurtalarınıda yutarlar. Hayvanların bağırsaklarında yumurtadan çıkarak erginleşirler. Bu bağırsak solucanları bir yandan tavuğun sindirilecek duruma gelmiş olan besinleri sömürür, hem de bağırsak çeperinde yaraların açılmasına, iltihaplanmalara sebep olurlar. Bağırsaklarında bu parazitleri taşıyan hayvanlar iyi beslenememekten ve bağırsak yaralarından ötürü hızla zayıflar, tedavi edilmezlerse ölürler. Hasta hayvanlarda ishal, kansızlık, zayıflama ve miskinlik halleri görülür. Hayvanların pislikleri arasında çok defa bu solucanlara, ya da kopmuş parçalarına rastlanabilir.

Veteriner hekimlerin verecekleri uygun ilaç tedavisiyle, bu parazitlerin düşürülmesi ve hayvanların kurtarılmaları kolaylıkla sağlanabilir.

Kümes Hayvanlarının Başlıca Hastalıkları

Bir hastalığın iyi edilelebilmesi, onun doğru olarak anlaşılmasına bağlıdır. Bu ise, bu konularda ileri bilgi ve tecrübe sahibi olan veteriner hekimlerin işidir. Yetiştiricinin, yetersiz bilgilerle kendi hayvanlarını kendisinin tedaviye kalkışması çoğu zaman yanlış davranışlar yüzünden daha fazla zararlı sonuçların alınmasına yol açar.

Bu nedenle, tavuk hastalıklarından bahsedeceğimiz bu yazımızda esaslı bilgi vermekten kaçınıyoruz. Hastalıklar konusunda gerekli bilgiyi sitemizin değerli veterineri iç hastalıkları uzmanı Dr. Özgür Yaman'dan almanızı daha uygun görüyoruz. İlaç tedavileri, teşhis, kliniğe yakın olan bölgelerde yerinde muayene ile ilgili konuları, siparişlerinizi özgür veteriner kliniğiyle görüşebilirsiniz.

Kümeslerimizde sıkça görülen hastalık ve parazitlerle hayvanlarda rastlanan bazı kötü huyları kısaca gözden geçirelim.

Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar

a) Kabuksuz Yumurtlama


Bazı kümes hayvanlarının kabuksuz yumurta yaptığı görülür. Bu, tavukların yumurta borularındaki cerahatlanmalardan ya da yemler arasındaki kirecin yetersiz olmasından kaynaklanır. Eğer bu durum yalnız bir yada iki hayvanda görülüyorsa, bu tavuklar ayrılarak bir müddet yumurtlamamaları için yemleri kısılır. Eğer sürü içinde fazla sayıda tavuk kabuksuz yumurtluyorsa yemlere bolca kireç katılması gerekir yahut veteriner hekim tarafından durum kontrol edilmelidir.

b) Ayak Tabanında ve Bacakta Görülen Şişlikler

Bazı tavukların tabanlarında ve parmak aralarında sert, dokunulduğu zaman sıcaklık hissedilen şişler görülür. Hayvanların rahatça gezinip yem yemelerine engel olan, onlara acı veren ve çok defada yumurtayı kesmelerine sebep olan bu şişlikler, biçimsiz, ince veya keskin kenarlı tüneklerden ileri gelir. Tavukların fazla dikenli, taşlı ve sert arazide dolaşmalarıda bu çeşit şişlerin oluşmasınada neden olur.

Bunları önlemek için, bunlara sebep olan kötü tünekleri hemen düzeltmek gerekir. Şişlerin geçirilmesi için de, hayvanın ayağını bir süre ılık ve sabunlu suda bırakıldıktan sonra dezenfekte edilip cerrahi müdahele ile içeride oluşan peynirleşmiş cerahatı (iltihap) çıkarmak çok faydalıdır. Oluşan açık yara batikon v.s. ile temizlenerek temiz bir sargı beziyle sıkıca sarılır ve iyileşinceye kadar hasta hayvan bir kafes içerisinde sürden ayrı tutulur.

c) Donmalar

Sıcak ve nemli kümeslerde barındırılıp soğuk zamanlarda sabahları erken saatlerde dışarı çıkarılan iri ibikli hayvanlarda ibik ve sakalların donduğu sık görülür. Bu hayvanların ibikleri önce morarır, ellendiğinde soğuk olduğu görülür. Daha sonra şişer, yanmağa başlar ve hayvanlarda çok acı verir. Eğer donma çok fazla ilerlememişse, hayvan birdenbire sıcak yere getirilmez. Donuk yer kar veya soğuk suyla biraz ovalanır,sonra da zeytin yağı ya da yumuşatıcı kremlerle yağlanır. Fakat donma çok ilerlemişse, donan ibik 4-6 hafta içinde düşer. Bu zaman içinde hayvanın fazla acı cekmesini önlemek için, ibikler siyahımsı bir renk aldığı zaman tamiz ve steril bir aletle kesilip atılmaları gerekir. Kesilen kısımlar gerekli ilaçlarla pansuman yapılmalıdır. İbikleri donan horozlarda 10-11 gün içinde dölleme yeteneği çok azalır. Soğuk iklimli bölgelerde büyük ibikli hayvanların yerine küçük yada gül ibikli hayvanların beslenmesi daha uygundur.Büyük ibikli hayvan beslenecek ise hayvanlar erken saatlerde serbes bırakılmamalı ve barınakları soğuk iklime uygun olmalıdır.

d) Yumurta Borusunun Dışarıya Sarkması

Bazen tavukların gerilerinden, kırmızımtırak renkte bir et parçasının sarktığı görülür. Dışarıya çıkan yumurta borusunun bu kısmı, hafif kreolinli veya asitborikli suyla yıkandıktan sonra antibakteriyel kremle yağlanıp steril eldiven kullanarak parmak yardımıyla dikkatlice içeri doğru itilmelidir.

e) Yumurtlayamayan Tavuklar

Bazen tavukların yumurta borularında oluşumu büyük yumurtalar meydana gelir. Bazen de yeni yumurtaya başlayan genç tavuklar, henüz daha dar olan yumurta borusundan yumurtalarını çıkartmakta çok zorluk çekerler. Böyle hayvanların yumurtaları çoğu zaman kana bulanmış şekilde olur. Hayvanlar karın ve kuyruklarını yere doğru eğer, folluğun içinde acıdan çırpınır, bağırırlar.

Bu durumdaki hayvanları kurtarmak için önce, yumurta borusunun içine tıpbi sıvı enjekte edilir. İki saat için de tavuk yumurtlayamaz ise %2 fenollü kremle steril eldiven kullanarak yumurta geriye itilir. Daha sonrasında bir kahve kaşığı hint yağı içirilen hayvana yem olarak da sadece sütle ıslanmış ekmek içi verilerek yumurtlaması beklenir.

f) Kursak Tıkanması

Sindirilmesi çok güç yemlerle fazla miktarda kuru ot yiyen ve bunun üstüne çokça su içen hayvanlarda bazen kursağın şiştiği görülür. Burada ekşimeye başlayan yemler kursağı fazla zorladığından hayvan çok acı çeker ve yem yiyemez hale gelir. Kursağın bu şişkinliği dışarıdan da kolayca fark edilir. Eğer kursağı boşaltmak için gerekli yardım yapılmazsa hayvan, zayıflıktan ve solunum tıkanmasından sekiz gün içerisinde ölür.

Kursağı tıkanan bir hayvan, sakin bir yere alınarak 12 saat kadar yem verilmez. Ilık su içinde bir çay kaşığı hint yağı içirilmesi, bazen kursağı yumuşatarak boşalmasını sağlar. Bu da fayda etmezse, hayvana bir çorba kaşığı permanganatlı su içirilir ve baş aşağı çevrilip kursak yavaşça ovuşturularak boşaltmaya çalışılır.yapılan bütün müdahalelere rağmen sonuç alınamazsa cerrahi operasyonla kursak boşaltılır.

g) Adi İshal

Bulaşıcı hastalıkların çoğu, aynı zamanda tavuklarda ishalede sebep olurlar.Bu nedenle tavuklar arasında ishale tutulanlar ve ölenler görülürse, tehlikeli bir hastalıktan şüphelenerek çaresine başvurmak gerekir.Eğer hayvanlarda herhangi bir bulaşıcı hastalık belirtisi veya ölüm görülmezse bu ishalin, bozuk yemlerden yada soğuk algınlığından meydana gelen tehlikesiz ve adi bir ishal olduğu anlaşılır.Bu durumdaki 2-6 haftalık civcivlere 1 gr, 6-12 haftalık piliçlere 1.5 gr ingiliz tuzu , ergin tavuklara da iki kahve kaşığı hint yağı vermek, içme sularına da kırmız sirke rengi alıncaya kadar potasyum permanganatı ilave etmek,hayvanlar iyi olana kadar yalnız tane yemle beslemek gerekmektedir.

h) Zehirlenmeler

Bazı zararlılara karşı ilaçlanmış tarım arazisinde dolaşan, farelere karşı ilaçlanmış yemleri yiyen, fazla tuzlu yiyeceklerle beslenen hayvanlarda zehirlenmelere zaman zaman rastlanır. Etrafta salgın bir hastalık bulunmadığı zamanlarda, hayvanların büyük bir kısmında hastalık hali ve arada ölüm olaylarının görülmesi zehirlenme şüphesi uyandırmalıdır.

Arsenik ve striknin gibi kuvetli zehirlerle zehirlenmiş olan hayvanları kurtarmak çok güç hatta imkansızdır. Fosforla zehirlenen hayvanlarda fazla susama, ishal, sarılık ve yutkunma zorluğu görülür. Bu hayvanlara %1-3 oranında oksijenli su ve iyi oluncaya kadar yalnız süt içirilmelidir.

Tavuk ağırlığının her kilosu için 4-5 gr tuz, zehir etkisi yapar. Fazla tuzlu yemlerle zehirlenen hayvanlar çok fazla su içerler ve şiddetli ishal durumu gösterirler. Bu hayvanlara pratik olarak bol su ve zeytinyağı ya da kahve vermek faydalı olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder